11 Şubat 2014 Salı

Helix - Giderli Bilimkurgu

İyi bilimkurgu ile kötü bilimkurgu arasında acayip ince bir çizgi var. Aşırı iyi başlayan bir bilimkurgu filmi, çok küçük bir sorunla tamamen tepetaklak olup izlenmez hale gelebilir mesela. 150. sayfasında "Bu ne saçmalık lan?" deyip okumayı bıraktığım bilimkurgu romanları da olmuştur. Hele bir de bilimkurgu temalı dizi yapıyorsanız, o çizgi o kadar inceliyor ki resmen milimetrik çalışmak gerekiyor.

Elimizde bilimkurgu ve gerilim türünde bir dizi olduğu için böyle bir giriş yapma mecburiyeti hissettim. Çünkü bu dizide de gerçekten Kuzey Kutbu'nun ayazında yüksek iki tepe arasına gerilmiş bir ipin üstünde yürüyen senarist kadrosu var.

Dizinin şöyle bir afişi var ve ben ona resmen hastayım.

Kuzey Kutbu ne alaka dediyseniz, şöyle açıklayalım: Dizi orada geçiyor. Daha doğrusu Kuzey Kutbu'nda yer alan bir bilimsel araştırma ve geliştirme enstitüsünde. Bu enstitünün patronluğunu yapan Dr. Hatake (Hiroyuki Sanada) orada henüz tam olarak çözemediğimiz bir işler karıştırıyor. Tam olarak o aralarda, daha medeni bir yer olan Amerika'da ikamet eden Dr. Farragut (Billy Campbell) ve ekibi de bu enstitüde bir salgın olması ihtimali nedeniyle orayı araştırmaya gönderiliyor. Akabinde de acayiplikler başlıyor. Ne tür acayiplikler diyecek olursanız;

Şöyle acayiplikler...

Bir takım böyle acayiplikler...



Bazı böyle acayiplikler...


Ve daha çeşit çeşit acayiplikler. Ama bu kadar acayipliğe rağmen dizinin şu ana kadar olan ivmesiyle ilgili olumsuz bir şey söylemeyeceğim. Hatta daha yolun başında olmasına rağmen benim "Abi kesin izle" repertuarımda yerini aldı. Sırf iyi bir bilimkurguya yakışan bilimsel dokunuşları, tıbbi bilgileri çaktırmadan vererek hikayesiyle harmanlayabiliyor olması ve gerilim dozunun ne çok düşük ne çok yüksek olması nedeniyle bile kalitesini gösteriyor. Ki son saydığım neden çok önemli. Gerilim dozajı birazcık fazla olursa, bilimkurgu değil de Chucky'nin Gelini'ni izliyormuşsunuz gibi gelir. Çok düşük ya da başarısız olursa da "Scary Movie 5'i mi izliyorum lan ben?" diye düşünmekten kendinizi alamazsınız.

Neyse ki dizi o dengeyi iyi korumuş. Şimdi bu kadar pozitif ve nötr durumdan bahsettikten sonra biraz da negatifliklerden bahsedeyim. Bir kere oyuncu kadrosu, Dr. Hatake'yi oynayan Hiroyuki Sanada dışında popüler olmayan oyuncularla dolu. Hiroyuki Sanada içinse ancak yarı popüler tabirini kullanabiliriz.

Ve bu vasat kadro, ne yazık ki vasat bir oyunculuk sergiliyor. İzlerken kendinizle özdeşleştirebildiğiniz, sevdiğiniz ya da nefret ettiğiniz bir karakter olmuyor. 

Diğer vasatlık da dizinin müzikleri. Aklımda kalan hiçbir müzik yok. Müzikle bütünleşen bir enstantane de yok. Ki süreklilik isteyen böyle yapımlarda bence iyi müzik elzemdir.

Dizinin en öne çıkan artısı ise iyi görsel efektler ve kusursuz denecek makyaj. Bunları da kenara yazalım.

Uzun lafın kısası acayipliklerle dolu acayip bir dizi Helix. Bilimkurguyla haşır neşirseniz mutlaka bir bakın. İlk 3 bölüm bittiğinde sizi hala açmadıysa, gerisini izlemenize gerek yok derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder